2018-19 Sezonunu açtık

2018-19 futbol sezonunu 26 Haziran 2018 tarihinde açmış bulunmaktayız. Beşiktaş futbol takımının ilk antrenmanını yaptığı ve sezona resmen start verdiği günü geride bıraktık. Antrenmana kimlerin katıldığı, yeni sezondan beklentilerim ve hedeflerimizi yazacağım bir yazıyı okuyacaksınız. 




İlk antrenman

2017-18 sezonunu 4. sırada bitiren ve istediğini alamayan takımımız, yeni sezonu UEFA Avrupa Ligi elemelerinden dolayı erken açmak zorunda kaldı. Dünya Kupası'nda ülkeleriyle birlikte mücadele eden Vida, Pepe ve Quaresma antrenmana katılmadı. Oğuzhan, Babel ve Medel ise milli takımlarında oynadıkları hazırlık maçlarından ötürü kampa 1 hafta geç katılacaklar. Atiba ile sözleşme yenilenmesi konusunda pazarlıklar devam ettiği için antrenmana katılmadığının altını çizeyim. Negredo, Boyko, Aras ve Veli Kavlak ise transfer durumlarından ötürü antrenmana katılmadılar.

Sezonun ilk transferi olan Dorukhan Toköz, geçtiğimiz sezonu Balıkesirspor'da geçiren Sedat Şahintürk ve altyapıdaki Ersin Destanoğlu, Fatih Aksoy, Marlon Bülent Üçüncü ve Mustafa Apardı da antrenmana katılan diğer isimlerdi.



İlk kamp dönemi ne anlama gelir?

Şenol Hoca'nın ve Beşiktaş taraftarının ısrarla söylediği ''transferler kampa yetişsin'' muhabbeti bildiğinizin aksine bu kamp dönemi değildir. Yeni sezona başlamak için yapılan kamp dönemleri ikiye ayrılır. İlk kamp dönemi kulübün kendi tesislerinde yapılırken; bu kampa kadrodan ayrılması muhtemel oyuncular ve altyapıdaki birçok oyuncu katılır. Buradaki amaç kadrodan ayrılması muhtemel oyuncuların ''halen takıma bir şey verebilir mi?'' ve ''kalsa işimize yarayabilir mi?'' düşüncesi içine sürükledikleri gözlemlenir. Yani anlayacağınız ilk kamp dönemi, sezonun tamamında kullanılacak oyuncuları seçme yeridir diyebiliriz.

İkinci kamp dönemi dönemi ne anlama gelir?

Hocanın ve bizlerin ''transferler kampa yetişsin'' düşüncesinin hakim olduğu ''kamp'' burasıdır. Burası sezon başında yüklemelerin yapıldığı, yeni transferlerin takıma adapte olduğu 14-15 günlük bir dönemdir. Genellikle bu kamplarda ağır yüklemeler yapıldığı için teknik ekip kampların yapılacağı yerleri soğuk iklimden seçer: Avusturya, İsviçre vs. 


Sezondan beklentim

Öncelikle hedefimizin Türkiye Ligi'nde şampiyonluk olması gerekmekte. Bunun en temel sebebi mali durumdaki olumsuzluklar. Durumu şöyle açıklayacak olursam: Süper Lig'de Göztepe, Başakşehir ve Kasımpaşa haricinde tüm takımların mali durumunun büyük problemler içinde olduğunu biliyoruz. Şampiyonluğa oynayan dört kulübün de transfer politikasının bonservissiz veya kiralık oyuncular olduğunu görüyoruz. Yani herhangi bir takımın şampiyon olması demek sadece kendisini ateşten çıkartmakla kalmayıp, diğerlerinin içinde bulunduğu ateşe de kömür atması anlamına gelecek. Beşiktaş takımının mali disiplinini sağlamasının tek yolu Lig şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi geliridir. Aksi takdirde onarılması zor olan büyük problemlerle karşı karşıya kalacağız.

Avrupa Ligi'nde kadro kalitesi olarak ilk 10 takım arasında olacağız. Ön elemeleri oynayıp kazasız bir şekilde adımımızı gruplara yazdırdığımız takdirde Lig ve Avrupa fikstürünü karşılaştırıp maçlarımızı ona göre oynamamız gerekiyor. Bu sezon Süper Kupa finalinin Vodafone Park'ta oynanacağı açıklandı, Avrupa Ligi şampiyonluğu bu anlamda da kıymetli olabilir.

El Patron Şenol Güneş

Sezonun açılmasıyla birlikte hocayı da özlediğimi belirtmek isterim. Yönetim özelinde geçtiğimiz sezon başında istediği transferlerin yapılmadığını biliyoruz. Fakat bu sezon öyle olmayacağı en azından medyada yazılan isimler olarak onun sistemine uygun oyuncular olduğu görülüyor. Geçtiğimiz sezon büyük bir yıkım ekibi tarafından linç edilmek istense de kendisi buna direndi ve Beşiktaş taraftarının da sevgisi orada büyük bir sinerji yarattı. 
Bu sinerjinin gidebildiği en uç noktaya kadar gitmesi taraftarıyım, Şenol Güneş ve Beşiktaş bence iyi bir ikili oldu. Bu ikilinin bozulmaması için savaşmaya devam.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.