Burak Yılmaz... & Beşiktaş


Herkese merhaba. Burak Yılmaz transferiyle alakalı geniş çaplı görüşlerimi aktaracağım bir yazı yazma ihtiyacı duydum. Açıkçası bu iş öyle veya böyle oldu hafta içerisinde de transferin açıklanması bekleniyor. Twitter özelinde bu konuyla alakalı görüşlerimi yazdığım zaman Burak Yılmaz'ı hem isteyenlerden hem de istemeyenlerden haklı tepkiler aldım. İstiyorsam neden istiyorum, istemiyorsam neden istemiyorum tarzında bir terazi şeklinde ölçüm yapmak daha net olacaktır diye de bir yazı yazayım dedim. Keyifli okumalar...


Bir Beşiktaş taraftarı olarak bu konuya objektif şekilden bakmak ciddi anlamda zor. Taraftar da bu konuyla alakalı ikiye ayrılmış durumda. Bir tarafta ''hain, hırsız'' damgasından dolayı istemeyenler, diğer tarafta ''Şenol Güneş istedi'' ve ''Şu zamanda kimi alacağız?'' düşüncesinden dolayı bu transferi onaylayanlar. Açık konuşmak gerekirse iki tarafın argümanlarına da katılmıyorum. Ben biraz daha oyun için özellikler, sakatlık durumu ve yaş/kontrat denkleminde düşünüyorum durumu. O yüzden istemeyen tarafın bir mensubuyum.

Fiziksel Durumu ve Teknik Özellikler | 25 maç, peki ya sonrası?

Burak Yılmaz ile alakalı ''gelsin mi? gelmesin mi? tartışmasında benim argümanlarımdan bir tanesi fiziksel durumuydu. Oyuncunun sağlık raporlarında bir sezon içerisinde 25+ maça çıkması sakıncalı şeklinde bir ibare olduğu Trabzonspor'a yeniden transfer olduğunda net konuşulan bir durumdu. Performans üzerinden ''şu zamanda kimi alacağız?'' şeklinde yorum yapan arkadaşların savunduğu bir başka görüşlerden biri de Burak Yılmaz'ın gol sayısı üzerinden yapılan güzellemeydi. Burak Yılmaz'ın golcülük meziyetlerine kimse laf etmiyor ancak -yukarıda bahsettiğim gibi- oyuncunun geçen sezon 25 maça çıktığını da unutmamak gerek. Fiziksel olarak kendini toparlayabilen bir Burak Yılmaz'ı sahada göreceksek eğer sıkıntı yok demektir. Ancak 33 yaşındaki bir topçunun kendini ne kadar toparlayabileceği ciddi anlamda muamma...

Beşilktaş'ın oyuncu grubu birbirinden kopmuş futbolcularla dolu. Bunu yönetimin hataları ve Şenol Güneş'in inadı üzerinden yorumlamak gayet mümkün. Burak Yılmaz'ın oyun anlamında defoları çok fazla, Beşiktaş'ın kale önünde topu hem sağ sola dağıtıp hem de son vuruşu yapabilecek oyuncu açığı varken Burak Yılmaz burada sadece son vuruşu yapabilecek tipte bir oyuncu. Çözüm olur mu? Olur ancak bir çok da problem doğurur.

Camia, Taraftar ve Medya Baskısı | Tam bir bıçak sırtı...

FEDA sezonunda İnönü Stadı'nda oynanan Beşiktaş - Galatasaray maçında ceza sahası dışında kendini yere bıraktığı pozisyon sonrası taraftarla arası epey açılmıştı Burak Yılmaz'ın.


Bu pozisyon sonrası hakem Bülent Yıldırım penaltı kararını vermiş ve maç 3-3 bitmişti. Tepkilerin birçoğu da bu maçtan sonra ayyuka çıkmıştı. Burada Burak Yılmaz'ın her ne kadar kendini yere atması eleştirilse de hakem Bülent Yıldırım'ın da penaltı kararını vermesi büyük bir skandaldı. Şu kare üzerinden Burak Yılmaz'ı yargılamak bana mantıklı gelmediği için yorum yapmıyorum.
Camia ve taraftar bu konuyu yukarıda tutmaya devam ettikçe de yazılı ve görsel medyada bununla alakalı epey içerik göreceğiz. Burak Yılmaz'ın mental anlamda eleştirilen özellikle Trabzonspor döneminde de yarattığı problemlerden ötürü kadro dışı kalmasının ardından oklar tamamen üstündeyken bu baskı sıkıntı yaratabilir. Burak konunun öznesi ve durumu tam bir bıçak sırtı. İrili ufaklı hasar almadan çıkabilmesinin imkanı yok...

Şenol Güneş & Burak Yılmaz | Gerçekten bu transfer için şart koştuğuna inanmıyorum.

Şenol Güneş üzerinden algı operasyonları yapıldığının artık net bir şekilde bilindiğini düşünüyorum. Buna yönetimin de alet olduğu hatta Şenol Güneş'in de açıklamalarıyla buna mahal verdiği çok açık ortada ancak kaçırılmaması gereken bir nokta var: Hoca ile yapılan son toplantıdan sonra basında sürekli ''Artık hocanın dediği yapılacak.'' tarzı haberler gördük. Bu haberleri yapan arkadaşların maalesef birçoğu da Beşiktaş'ın başarısızlığını Şenol Güneş'e bağlıyorlardı. Cevabını sorguladığım soru şu: Önceki transferleri hocanın onayı olmadan yapıldığını biliyorsunuz da neden başarısızlığı Şenol Güneş'e bağlıyorsunuz? Neyse, kimlerin kimlere hizmet ettiği çok açık ortada ama ben Beşiktaş'a hizmet etmeye devam edeceğim.



İkilinin arasındaki duruma gelirsem eğer Şenol Güneş'in, Burak Yılmaz'ı sevdiğini ve onu tuttuğunu biliyoruz, bu bir gerçek ve ayıp değil. Şenol Güneş'in yine eski oyuncuları ile alakalı isteklerini de biliyoruz, bu da bir gerçek ama oyuncu havuzunun bu kadar sınırlı ve dar olması bence ayıp. Ancak bu transfer konusunda Şenol Güneş'in -özellikle son yaşanılan hadiselerden sonra- Burak Yılmaz için ''kesinlikle alınsın'' düşüncesiyle hareket ettiğini düşünmüyorum. Bununla alakalı Şenol Güneş'in net şekilde söylemiş olduğu cümleyi de yazayım: (Yönetim ile olan bir toplantıda söyledi bu cümleyi) ''Burak Yılmaz konusunda ''Şenol Güneş istiyor'' şeklinde taraftarın önüne beni atıp algı operasyonları yapıyorsunuz, bunlar hoş değil. Ben Burak Yılmaz'ı kesinlikle alın demedim, başka bir oyuncu transfer etmeyecekseniz Burak da bonservissiz gelecekse bu transferi yapabilirsiniz ben oynatırım...''
Durum bundan ibarettir ancak inanıp inanmamak size kalmıştır. Burak Yılmaz'ın kariyerini Şenol Güneş özelinden açıklarsak, Burak'ı tekrardan futbola döndüren adamdır Şenol Güneş. Burak'ın eğer söylendiği gibi pişman olduğu ve Beşiktaş için borcu olduğunu düşündüğümüz vakit elinden gelen her şeyi yapacağına inancım benim tam. Şenol Güneş faktörü de X faktör olarak ortada. Bir şeyler olacaksa buradaki ikilinin aşkından doğar her şey.

Bonservis, Yıllık Ücret ve Kontrat Süresi | Resmi açıklama gelmedi ancak...

Genel olarak belli kişiler haricinde yapılan haberleri görmektense kulüp tarafından yapılan resmi açıklamaları bekleme taraftarıyım. Bugün iki farklı kaynaktan çıkan habere göre;
1- Haber1903 kaynaklı habere göre Burak Yılmaz için bonservis ücreti ödenmeyeceği, 2.2 Milyon Euro üzerinden 1,5 yıllık kontrat yapıldığı yazıldı.
2- TRTSpor kaynaklı habere göre ise Burak Yılmaz için 900 Bin Euro bonservis ödeneceği, bonuslarla birlikte 2.5 Milyon Euro ücret alacağı ve 1 yılı opsiyonlu olmak üzere 2,5 yıllık sözleşme imzalandığı yazıldı.

Burak Yılmaz yerine X bir oyuncu düşünürsem de yorumum aynı olurdu açıklamasını yaparak düşüncelerimi aktarayım. 33 yaşında ve takımı tarafından kadro dışı bırakılan bir oyuncu için bonservis ücreti verilmesini ben mantıklı bulmuyorum. Zira bu oyuncunun kulübüyle devam eden sözleşmesindeki alacaklarını da bıraktığını düşünürsek (Burak Yılmaz'ın Trabzonspor'dan aldığı yıllık ücret 3 Milyon 550 Bin Euro ve Haziran 2020'de kontratı sona eriyor.) 5.3 Milyon Euro'luk bir alacağı gözükmekte. Bunun üzerine bir de bonservis ücreti ödemek ciddi anlamda fecaat bir iş olur.Sözleşme süresi sonunda o günün şartlarında kulübün alacağı aksiyonun rahat olabilmesi açısından, Burak ile kontratın 1,5 yıllık yapılmasını ve eğer opsiyon olacaksa bu opsiyonun Burak'ta değil kulüpte olması taraftarıyım. FFP'den kaçmak amaçlı yıllık ücretin içerisinde bonuslar ve imza ücreti de ekleniyor. Eğer Burak Yılmaz için bonservis verilecekse ''imza ücreti'' ödenecek mi? Bu durumu merak ediyorum. Bonuslar dahil düz 2 Milyon Euro üzerinden kontratın yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Bugün açıklanan Ocak kampını düşündüğümüzde de Vagner Love'ın kampa dahil edilmediğini ve yüksek ihtimalle kadrodan ayrılacağını görüyoruz. Beşiktaş'ın birinci santrafor olarak Vagner Love'dan, Burak Yılmaz'a çıkması bence pozitif bir durum. Mali anlamda da Vagner Love'ın alacağı ücreti Burak Yılmaz'a verdiğimizde denklem daha sağlam oluyor.



Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.