Genk Preview & Pre-Match Analysis

Selamlar... Uzun zamandır kişisel blog'uma maç analizi, maç yazısı ve/veya oyuncu analizi yazmıyordum. Fırsat ve zaman ile alakalı bu durumlardan sonra Genk analiziyle bir giriş yapayım dedim. 1 aydır üzerinde çalıştım ve sonunda sizlere sunuyorum. Keyifle okursunuz umarım...






















Mevcut Durum

Genk'in şuan ki teknik direktörü Philippe Clement, takımın başına 18 Aralık 2017 tarihinde getirildi. Aslında o dönemden itibaren form grafiği yükselen olduğunu söyleyebiliriz. Clement'in ilk dokunuşu merkez orta sahaya oldu denilebilir. Bu bölgedeki Malinovskiy'nin yanına ön libero -Medel tarzı- oyuncu koymak yerine Sander Berge'yi koyarak savunmadan topla ayağa çıkılmasını sağladı. Sander Berge ile Malinovskyi'nin özelliklerini Tolgay ve Oğuzhan gibi dersem oyuncu profilleri daha net anlaşılacaktır. İşte Philippe Clement genel anlamda topa sahip olmayı hedefleyen bir oyun planı üzerine merkez orta sahasını da bu şekilde kurdu.

Bu sezon içerisinde bu yapı meyvelerini toplamaya başladı. Genk takımı, Jupiler League'nin 11. haftasını 29 puanla lider bitirirken, ligin en fazla gol atan(33) takımı durumundalar. Bunu yaparken tek bir oyuncudan skor katkısı almadılar, hücumda aktif rol oynayan öndeki 4 oyuncunun da skor katkısı muazzam bir dağılım sergilemiş vaziyette.

#1 - Leandro Trossard - 10 maç - 8 gol - 2 asist
#2- Mbwana Samatta - 10 maç - 7 gol - 1 asist
#3- Ruslan Malinovskyi - 10 maç - 5 gol - 5 asist
#4- Alejandro Pozuelo - 11 maç - 3 gol - 6 asist

Genk savunmadan hücuma nasıl çıkar?

Genk takımı savunmadan hücuma çıkarken Joseph Aidoo'nun önderliğinde topu Sander Berge ile buluşturuyordu. Ancak Sander Berge son oynanılan Eupen karşısında sahada değildi ve yüksek ihtimalle de Beşiktaş karşısında sahada olamayacak. Onun yerine Bryan Heynen görev almıştı. Bryan Heynen, Sander Berge'ye göre daha hızlı ve çabuk bir oyuncu ancak top kullanmada Sander Berge kadar iyi değil. Bu Beşiktaş adına pozitif bir durum olarak görülebilir.

Vukovic'in de ayağını iyi kullanmasıyla birlikte Joseph Aidoo'nun önderliğinde savunmadan hücuma geçişlerde ayağa yerden kısa paslarla ataklar başlıyor. Aidoo ilk topu son maçta Heynen'e vermişti ve kenar bekleri Joakim Maehle ile Jere Uronen orta saha çizgisininde ilerisine doğru çıkarak oyuna genişlik kazandıyorlar. Heynen ise Malinovskiy ile birlikte atağın olgunlaşmasını sağlayan pası veriyor. Ve bunu yaparken takımın geometrik varyasyonu 2-4-1-3 gibi bir dizilime dönüyor.

Kenar Beklerinin Özellikleri

Sağ bekleri olan Joakim Maehle bu sezona damga vuruyor. Oyuncunun bitmek bilmeyen bir temposu ve dinamizmi var ayrıca savunmadan çok hücumu düşünmesinden mütevellit Genk hücumlarına çeşitlilik kazandırabiliyor. Bu sezon genelinde önünde oynayan Ndongala'nın kenar forvet rolünden dolayı Joakim'in kullanacağı epey bir alan oluyor. Yaptığı kenar ortaları gelişigüzel değil doğru zamanda doğru oyuncuya bu bile hücumda ne kadar dikkatli olduğunu ve topu doğru kullandığını gösteriyor. Joakim'in en büyük dezavantajı ise hava topları ve ikili mücadeleler. Bir bek oyuncusuna göre ortalama denilebilecek bir boy uzunluğu var ancak hava topları konusunda kendini geliştirmeli. Ek olarak ikili mücadelelerde -omuz omuza vs.- karşısında Babel gibi güçlü bir oyuncu olması Beşiktaş'ın avantajı. Ancak Caner Erkin'in savunma defolarını da iyi işleyebilir.

Sol bekleri Jere Uronen, Joakim'e göre savunmada kalmayı daha çok düşünen bir bek. Beşiktaş'tan örnek verecek olursam Andreas Beck muadili bir oyuncu olarak tanımlayabiliriz. Takım savunmadan hücuma çıkarken Joakim ile birlikte ileri çıksalar da burada çok aktif değil. Üçlü savunmanın solunda kullanabilecek standardı belli ortalama bir oyuncu olarak not almışım.

Top Rakipteyken

Philippe Clement top rakipteyken çoğunlukla hücum pres yapıyor. Kenar beklerini de ön alan çıkaran, kenar hücumcuları half-space bölgesine yerleştirerek ön alanda bir baskı unsuru oluşturuyor. Bu sezon Genk'in ligde attığı 33 golün yaklaşık 7-8 tanesi bu tip hücum preslerden geldi. Beşiktaş'ın bu hücum preslerden çıkması için ayağını iyi kullanan savunma oyuncuları ve bu savunma oyuncularından topu alıp hücuma taşıyacak yani köprü görevi kuracak merkez orta sahaları ile oyuna başlaması gerekmekte. Ben Gökhan, Medel, Pepe ve Vida dörtlüsüyle sahaya çıkılması gerektiğini düşünüyorum.

Duran Top Hücumları

Kornerlerde ceza sahası içerisinde 5 oyuncu bulunuyor. Bu 5 oyuncu da penaltı çevresinde kümelenmiş durumda. Ceza sahasının yayında 1 oyuncu ve kornere yakın da 1 oyuncu bulunuyor. Takımda duran topları kullanabilecek oyuncu sayısı epey fazla. Aynı zamanda Aidoo'ya da hava toplarında önlem alınması gerekmekte. Beşiktaş'ın duran toplarda yediği goller de göz önünde bulundurulduğunda burada problem yaşanılacak gibi duruyor.

İkinci ve Üçüncü Bölgedeki Oyuncuların Yapısı

Genk takımının hücumcuları ciddi anlamda bu sezon kariyerlerindeki eşiği atlamış vaziyetteler. Hiç şüphem yok merkez orta sahadaki Ruslan Malinovskyi ile birlikte önde bulunan Pozuelo ve Trossard sezon sonunda bu takımdan yüksek bonservis bedelleriyle ayrılacaklar.

Bu oyuncular hücumda değişerek oynuyor. Özellikle sol açıkta görev alan Leandro Trossard sağ ayağını kullanmasıyla birlikte içeri kat ederek oyun oynarken, Pozuelo'yu zaman zaman sol kenarda görebiliyoruz. Önde bulunan 4 oyuncu da çok yönlü oyuncular olduğu için pozisyon rollerinde değişmeler yaşandığı zaman bir problem yaşanmıyor. 

X Faktörler

1- Ceza sahası civarında Ruslan Malinovskyi'nin serbest vuruşları epey tehlikeli durumda.
2- Maehle'nin hücumdaki aktiviteleri. (Maehle ile alakalı Twitter'da geniş çaplı bir flood ele almıştım)

Beşiktaş'ın ne yapması gerekmekte?

Beşiktaş'ın Vodafone Park'ta oynayacağı Genk maçında sahaya doğru yayılmasını sağlayacak oyuncu grubuyla oynaması taraftarıyım. Sahaya doğru yayılmasını sağlayacak oyunculardan bir tanesi kesinlikle Atiba. 
Savunmada ayağa oynanılması için Medel-Pepe tandemi ile sol kenar bekinde savunması sıkıntılı olan Caner yerine Vida'yı oynamalı. Merkez orta sahada Atiba'nın yerine fiziken daha diri olan Tolgay Arslan, ön tarafa ise Lens, Ljajic, Babel ve Love dörtlüsü ile çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Perşembe günü oynanacak maçtan da galibiyetin şart olduğunu belirtmekte fayda var. Genk'in bu sezon iç sahada 11 maçta 10 galibiyeti ve 1 beraberliği bulunuyor. Bu performansa karşı Beşiktaş'ın an itibariyle gösterdiği performans deplasmanda yetmeyecek.



Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.